11 ARTHLETIC

26 senedir çok farklı kişilere fiziksel eğitim verdim ve farklı yöntemleri denedim. Her zaman beden ve zihin farkındalığının ruhumuzu besleyen yüce bir düşünce olduğunu ve bu dengeyi sağlayabilen insanın mutluluğun anahtarını elinde tuttuğuna inanırım.

Uzun süre sektörün içinde ve büyük salonlarda çalıştıktan sonra kendi yolumu seçmeye karar verdim ve antrenman metotlarımı eski çizgi romanlardan ve antik çağ uygarlıklarındaki sanat ve sporun iç içe olduğu coliseum fikrinden esinlenerek yeni baştan yapılandırmaya çalıştım. Sağlıklı bir vücut aynı zamanda estetik bir görüntünün yansıması gibidir.

Tabi hayatta hiçbir şey tesadüfi olmadığı gibi 11 ARTHLETIC ’in buluşması da tesadüfi değildi. Eski üyem şimdi ise çalışma arkadaşım olan Belis’in “sporu sanatla birleştirelim mi?“ fikri bizi bugün bu noktaya getirdi.

Kendi mesleğimin heykeltıraşlık kısmında olduğumu hissediyorum. 11 ARTHLETIC olarak sanat ve sporu birbirinden ayrı iki 1’in içinde topladık. Ben ve ekibim her zaman için sıra dışı antrenman tarzımız ile sektöre öncülük etmeye ve renk katmaya devam edeceğiz.

Hayalim sanatı farklı bir konsept ile birleştirmek oldu her zaman. Üniversite’de Sanat Tarihi eğitimi gördükten sonra hep bu düşüncede oldum ve sonunda alışılagelmedik fikirlerimi geliştirebileceğim bir fırsat çıktı karşıma.

Sporu sanatla buluşturmak ve bu konuda beden/ruh ilişkisini ele almak benim için paha biçilemez bir duygu oldu. Üniversite son sınıf öğrencisiyken yazmayı arzu ettiğim tezin teolojik uzantıları olduğu için ve doktora öğrencisi seviyesinde olduğu için farklı bir konuyu ele almıştım. Fakat hiçbir zaman bu düşüncelerimi unutmadım ve yıllar geçtikçe daha da pekiştirme fırsatı buldum.

Üniversite bittikten 6 sene sonra tez danışmanım Bay Guagnini ile tekrar bir araya geldiğimde ve bu spor/sanat projemden bahsettiğimde bana, “seni kararlı, odaklı ve yepyeni bir evreye girdiğini görüyorum” dedi. Düşüncelerine çok değer verdiğim danışmanımdan bunu duymak beni çok mutlu etti ve hayatımın dönüm noktasında olduğumu hissettirdi.

Pandemi süreci birçok yeni düşüncenin oluşumuna vesile oldu ve 11 ARTHLETIC çok sevdiğim fitness antrenörüm Murat Maosai ile ortak olmaya karar verdiğimiz noktada meydana geldi. Murat hoca ve ekibiyle birlikte çok güzel bir enerji yakaladık ve bu enerjinin 11 ARTHLETIC’e yayılacağına inancımız tam.

11 ARTHLETIC ailesi olarak en büyük sanatın insanın yaradılışı olduğunu düşünenlerdeniz. Bu sebeple insan vücudunun fizyolojik yapısı bir yana, anatomik yapısına, dolayısıyla dışavurumcu özelliğine olan tutkumuz bir başka. Antik çağdan bu yana uzanan estetik anlayışının “ideal” vücut yapısından geçtiğini bilmek için profesör olmaya gerek yok. “Ideal” vücudun kaslı, damarlı ve fit bir görünüme sahip olduğunu bildiğimiz gibi, aynı zamanda antik dönemde sporun yanı sıra sanatın da önemini sporun varlığı ışığında çağımıza taşımaya karar verdik. Bu ikili mükemmel dengeyi ancak beraber bulabilir çünkü.

Beden/ruh ikilisinin eşit ağırlıkta olmasını istiyorsak eğer, spor ve sanatı birleştirmek kaçınılmaz. Bu sebeple, mekânımızın genişliği ve ferahlığından maksimum derecede faydalanıp, belirli periyotlarda sanatsal faaliyetlerin ve sergilerin düzenleneceği alanlar tasarladık. Böylelikle üyelerimiz mekânımıza yalnızca spor yapmaya değil, aynı zamanda sanata da doymaya gelecek. Bilgiyi ve sohbeti pekiştireceğimiz seminerler de yer alacak mekânımızın belirli bir alanında. Sanatın birleştirici ve iyileştirici gücünü bir kez daha hatırlamış olacağız böylelikle. Beden/ruh ilişkisinin en iyi şekilde deneyimleneceği bir mekân haline gelecek 11 ARTHLETIC.